2
Evet Arkadaşlar size bu kale hakkında bilgi verecem biliyorsunuz Lord of the rings 2 de cok büyük bir savaş yaşanmıstı bu kalede benimde favorimdir savaş sahnesi olarak.


Thrihyrne'ün yüksek zirvelerinin birkaç mil ilerisinde, Batıağıl Vadisi'nin öte kısmında, yeşil bir koyak, dağlar arasında büyük bir girinti uzanıyor, bu girintiden de tepelere doğru bir vadi açılıyordu. Bu yörenin insanları, buraya sığınan eski savaşçıların bir cengaveri anısına buraya Miğfer Dibi diyorlardı. Bu vadi, Thrihyrne'ün gölgesi altında, kargaların uğrak yeri olan zirveler her iki tarafta da muazzam birer kule gibi yükselip ışığı kesinceye kadar, kuzeyden içeri doğru gitgide daha da daralarak ve dikleşerek dolanıyordu. Miğfer Dibi'nin ağzındaki Miğfer Kapısı'nda, kuzey yönündeki uçurumdan dışarı doğru fırlamış, topuk şeklinde bir kaya vardı. Burada, bu mahmuzun üzerinde, kadim taşlardan yüksek surlar bulunuyordu; surların içinde de yüksek bir kule. İnsanlar, Gondor'un ihtişamının yaşandığ çok eski günlerde, deniz krallarının bu kaleyi buraya devlerin elleriyle yaptırmış olduklarını söylüyorlardı. Buraya Boruşehir denirdi çünkü kulede çalınan bir boru, gerisindeki Miğfer Dibi'nde sanki çoktan unutulmuş ordular, tepelerin altındaki mağaralardan savaşa çıkıyorlarmış gibi yankılanırdı. Ayrıca insanların yapmış olduğu, Boruşehir'den güneydeki uçuruma doğru uzanan başka bir sur, vadinin girişini koruyordu. Bunun altından geçen bir su yolu ile de, Dip Deresi dışarı çıkıyordu. Dere yatağı, Borukaya diplerinde bir yerde dönüyor, sonra geniş ve yeşil, üçgen şeklindeki toprak parçasının tam ortasından geçip Miğfer Kapısı'ndan hafifçe aşağı doğru meylederek Miğfer Hendeği'ne doğru gidiyordu. Orada Dip Vadisi'ne dökülerek Batıağıl Vadisi'ne çıkıyordu. Miğfer Dibi'nin Dip Surları yirmi ayak yüksekliğindeydi. Surlar o kadar kalındı ki; ancak çok uzun boylu bir kişinin üzerinden bakabileceği yükseklikte bir siper ile korunan surların üzerinde, dört adam yan yana yürüyebilirdi. Çeşitli yerlerde, içlerinden ok atılabilecek gedikler vardı. Bu mazgallı siperlere Miğfer Dibi'nin dış avlularındaki bir kapıya inen bir merdivenle ulaşılabiliyordu; gerideki Miğfer Dibi'nin surlarına da üç kat merdivenle girilebiliyordu; fakat ön yüzü dümdüzdü ve surlardaki koca taşlar öyle büyük bir hünerle yerleştirilmişti ki; birleşme yerlerinde ayak basacak yer bulunmuyordu; surun en tepesi, denizin oymuş olduğu bir uçurum gibi havada asılı kalmıştı. Miğfer Dibi kalesinin içinde ahırlar bulunuyordu. Bu ahırlarda büyük bir rahatlıkla atlar, büyükbaş hayvanlar ve küçükbaş hayvanlar barınabilirdi.

Yorum Gönder

  1. entrasan bir anlatım tam türk anlatımı :)

    YanıtlaSil
  2. Haha yazılarınızı halkımız için yazıyoruz saten :)

    YanıtlaSil

 
Top